Welcome to Our Website

Türkiye’de İngilizcenin geleceğini anlamak için öğrenme deneyiminin kişiye özel olması önem taşıyor

  • British Council’ın ‘İngilizcenin Geleceği: Küresel Perspektifler’ araştırması, öğrenmenin kişiye özel olması, içerik üretiminde sosyal ağların potansiyeli ve gençlerin uluslararası bağlantılar kurma motivasyonuyla yakından ilişkili olduğunu ortaya koyuyor.
  • Araştırmaya göre küresel iş piyasasına erişim, öğrenenlerin sayısının artmasını destekleyecek ancak İngilizce, kimliklerin şekillenmesinde kilit rol oynayan diğer yabancı ve yerel dillerle bir arada var olacaktır.
  • İngilizce öğreniminin giderek dijitalleşmesi ve yapay zeka (AI) kullanımının ortaya çıkardığı sosyal ve eğitsel fırsatlar ve zorluklar, raporda ele alınan diğer konular arasında yer alıyor.

 

Birleşik Krallık’ın kültürel ilişkiler ve eğitim fırsatlarından sorumlu uluslararası kuruluşu olan British Council, Türkiye, Azerbaycan ve Kazakistan’dan uzmanlarla yapılan yuvarlak masa toplantılarının ardından ‘İngilizcenin Geleceği: Küresel Perspektifler’ başlıklı araştırmasında, Doğu Avrupa’da İngilizcenin mevcut ve gelecekteki kullanımına ilişkin bulgularını açıkladı.

Avrupa Diller Günü (26 Eylül) çerçevesinde hazırlanan rapor, öğrenme deneyiminin kişiye özel olmasının önemini ve ulusal eğitim sistemlerinde öğrencilerin kendilerini ifade etmelerinin farklı biçimlerini desteklemek için gerekli model değişimini yansıtıyor. Bu öğrenme sistemleri içerisinde, örgün ve yaygın öğrenme arasındaki denge de önemli bir rol oynuyor.

İngilizcenin Geleceği raporuna göre, öğrenme sürecinin bireyselleşmesinin, içerik ve öğrenme yöntemleri üretme platformu olarak sosyal medyanın etkisinin yanı sıra gençlerin uluslararası bağlantılar kurma motivasyonuyla da yakından bağlantılı olduğunu destekliyor.

Sosyal iletişimle birlikte küresel iş piyasasına erişim, önümüzdeki yıllarda Doğu Avrupa’da İngilizce öğrenenlerin sayısındaki artışı destekleyecek bir diğer faktör olarak raporda öne çıkıyor. Bu bulgu, Avrupa’daki okullarda mevcut tek yabancı dilin İngilizce olmayacağı gerçeğiyle de örtüşüyor. İngilizcenin, daha iyi ekonomik koşullara sahip ülkelere göç hedeflerini destekleyen diğer dillerle birlikte var olmakla beraber, daha geniş bir dil politikasına dahil olacağı öngörülüyor. Bu, diğer yabancı dillerin yanı sıra İngilizcenin, farklı ülke ve bölgelerdeki kimliklerin şekillenmesiyle bağlantılı olarak farklı yerel dillerle de bir arada yaşayacağını vurguluyor.

Covid sonrası dönemde, dijital öğrenmenin büyümeye devam edeceği ve bunun da İngilizce çevrimiçi öğrenme için fırsatların, araçların ve talebin artmasına yol açacağı belirtiliyor. Bu sosyal ve eğitsel bağlam, kadınlar gibi şimdiye kadar dışlandığı düşünülen grupların daha fazla dahil edilmesine kapı açsa da uzmanlar arasında bu teknolojilere erişimi olanlarla olmayanlar arasındaki dijital uçurumun artıp artmayacağı konusunda şüpheler uyandırıyor.

İngilizcenin Geleceği araştırmasında gündeme getirilen diğer konular arasında, İngilizce çeviride yapay zeka (AI) kullanımının, İngilizce ve diğer dil öğretiminin geleceği üzerindeki etkisi ve öğretmen eğitiminde kalite temelli bir yaklaşımın uygulanmasının önemi de yer alıyor.

Genç öğrenciler için bir motivasyon faktörü olarak İngilizce dil sertifikası, çalışmada ele alınan başka bir konu olarak öne çıkıyor. Bu aynı zamanda, öğrenmenin kişiye özel olması ve dilin daha amaca yönelik kullanımının, yeterliliğe dayalı değerlendirmeyi benimsemek ve aynı zamanda değerlendirmeye odaklanmak için mevcut modellerin güncellenmesini gerektireceğine işaret ediyor.

 

İngilizcenin Geleceği: İçerik ve Yol Haritası 

İngilizcenin Geleceği: Küresel Perspektifler, dünya çapında 49 ülkeden 92 uzman ve eğitim alanında politika yapıcının katıldığı yuvarlak masa toplantılarından elde edilen sonuçları bir araya getiriyor. British Council’ın araştırması, 2017 yılında küresel nüfusun yüzde 67’sinin İngilizceyi duyduğu ve/veya konuştuğu bir bağlamda, İngilizce kullanımının mevcut durumuna ilişkin içgörü sağlamayı ve eğitim politikacıları ile uzmanların, yarının öğrencilerinin ihtiyaçlarına yönelik planlama ve hazırlık yapmalarına yardımcı olmayı amaçlıyor.

Rapor ayrıca, eğitim metodolojilerinin ve politikalarının etkinliğini değerlendirecek çerçevelerin tasarlanması; ülkeler ve bölgeler arasında karşılaştırma yapılmasını sağlayacak İngilizce yeterlilik profillerinin oluşturulması ve İngilizce dil becerilerinin geliştirilmesiyle ilişkili sosyal ve ekonomik faydaların ölçülmesi de dahil olmak üzere, önümüzdeki yıllarda İngilizce dil araştırmalarına rehberlik etmesi gereken gündem için tavsiyelerde bulunuyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir